30 Kasım 2009 Pazartesi

Twente - Fenerbahçe


Bir avrupa maçı daha geldi çattı.Tek bir sene bu tip maçları rahat izleyebildik, rahattan kasıt takım iyi oynuyordu ve hakikaten takım gibi oynuyordu o da tabi Zico dönemiydi.Yenilsek bile oralarda sahada mücadele eden birilerinin varlığını biliyorduk ve bu mücadele yenikken boyun bükmemize değil 'hadi oğlum' diye destek çıkmamızı sağlıyordu.Destek her zaman vardır ama bütün Türkiye destekler böyle durumlarda.En fanatik Galatasaraylısı bile o chelsea rövanş maçında içinden bi yerden 'yürü be','vur ulan' diye geçirmiştir kendi farkında olmadan bi anda feneri destekler olmuştur.Ben Galatasarayı yürekten desteklediğim farkında olmadan yenmesini istediğim bir maç vardı ve hakikaten güzel oynamışlardı.Anfield'deki Liverpool maçıydı o da.Crouch'un volesine sevindim evet ama galatasaray yüklenmeye başladığında 'hadi lan alın şu maçı' diye içimden geçirdiğimi net hatırlıyorum.3-2 yenik ayrılmışlardı sahadan ama önemli olan karşındaki büyük takımın ayaklarını titretmektir.İnter maçında olduğu gibi, Fenerbahçe o maçı almasaydı dahi başımız dik olucaktı gerçi rövanşını inter kötü aldı ama Saraçoğlu'nda bile yenmemize ihtimal verilmemişti ki bu da tarihe bakınca normal gibi gözüküyor.Yakın geçmişte Milan'a evimizde 4-0 yenilmiştik ama San Siro'daki Milan karşılaşması mesela.Orda da hiç beklenmedik bir futbol koyduk ortaya, takım bir bütün oldu ve gayet güzel savaştı ama tecrübesizlikten midir yoksa kondusyon eksikliğinden midir bilinmez Kaka düğümümüzü çözdü.O ortasahadan gelerek attığı gol tam bir skandaldır mesela.Ortada çalım yok adam dümdüz koşuyor biride desin 'hop hemşerim nereye'(Kaka'nın hemşerisi çoktur bizim takımda).

Twente takımının geçmişine şöyle bir baktım, adamların ligde şampiyonlukları hiç olmamış.Aslında dolaylı olarak bir kere olmuş o da Twente'nin vakti zamanında iki takımın birleşmesiyle kurulan bir kulüp olduğundan, birleştiği kulüplerden biri bir kere 1926'da şampiyon olmuş.Onun dışında bir kere uefa finali oynayıp kaybetmiş, birkere de intertoto kupasını kazanmışlar,2 tane de Hollanda kupası var müzelerinde. Fenerbahçe'nin özgeçmişi içinse şöyle bir bakın.
http://tr.wikipedia.org/wiki/Fenerbah%C3%A7e_Spor_Kul%C3%BCb%C3%BC

Dedim ya tek bir sene bir nebze daha rahat izlemiştik bu tip maçları.Yarın bizi stres dolu bir maç beklediği aşikar.Deyim yerindeyse ki yerinde; Fenerbahçe bana kan sıçırttıran en büyük etken olmuştur hayatım boyunca.Çünkü hayatımın en sabit ögesi Fenerbahçe'dir.
Resmi sitede açıklanan kadroya göre Daum'un verdiği 19 kişilik kadroda 3 tane kaleci var.Volkan,Volkan ve Mert Günok.Bu listeyi hazırlarken ne düşündü acaba, çeşit olsun diye koymuş olabilir mi?Zira o kadroyu doldurmak zorunda olmadığının bilincindedir heralde kendisi.Ama olsun bulunsun.Belki Mert'in mevkisi değişmiştir hiç belli olmaz.
Resmi siteyle aynı anda Beware of the Football!'da(reklamın iyisi kötüsü olmaz) işte 19 kişilik kadro(bu 19kişilik kadro olayını anlamadım aslında 18 değil miydi o?Avrupa Ligi değişiklik yapmıştır heralde diyip devam ediyorum);
Kaleciler:
Volkan Demirel,Volkan Babacan,Mert Günok,
Defans:
Lugano,Bilica,R.Carlos,Vederson,Gökhan Gönül,Deniz,Andre Santos,
Orta Saha:
C.Baroni,Selçuk,Alex,Deivid,Mehmet,Uğur Boral,Özer Hurmacı,
Forvet:
Güiza ve Semih.
Muhtemel 11'i vermek isterdim ama insanda bi umut oluşuyo aha böyle mi çıkıcaklar sahaya diye o yüzden ben olsam takımı nasıl oynatırdım onu yazmak istiyorum.
------------Volkan-----
Gökhan--Lugano--Bilica--Andre Santos
-------Baroni--Mehmet------
Özer-------Alex-------Vederson
----------Semih--------------
Evet Carlos oynamasın çok formsuz.Güiza'da oynamasın, kendisinin formunu henüz göremedik.Mehmet ortasahanın ortasında ofansif oynasın, Özer sağ tarafta döktürsün,Baroni'de defansif oynasın.Semih'de formsuz aslında ama üst düzey olmaya çalışan bir takımın koskocaman kadrosunda sadece 2 tane forvet olunca pek bir seçenek kalmıyor.Kazım'ı da forvet olarak görebiliriz aslında ve kadroda olsaydı Semih'in yerine yazacağım isim kesinlikle Kazım olurdu.Andre Santos ve Vederson elele sol kanatta yer değiştirsinler koşsunlar bişeyler yapsınlar, güzel olur belki.Daum böyle güzel kadroyla çıksın balkondan atlarım ahanda yazdım buraya.Kadroya güzel diyerek kendimi övdüm gibi gözüktü sanki ama hiç olur mu öyle şey.

Takım defans yaparken saçma hareketlerde bulunuyor, umarım son maçtan ders alınmıştır.Rakip ataktayken hiç etkili bir baskı kuramıyoruz üstlerinde.Adam,top ayağında aheste aheste geliyor bizim ceza sahamızın önüne, bir tane müdehale eden yok. karşısına geçip bekliyorlar bunu hiç anlamıyorum.Topa hamle yapmak için adamın kale çizgisinin önünde mi olması lazım?Artık dal adama al topunu, rahat bırakma.Atağa çıkarken de biraz ayağa pas yapılmalı artık ama öyle defansta ayağa pas yapıcaksan birader kalsın yapma hiç, şişir ileriye belki seker bişey olur.Defansta top çevirmek avrupada karşı takımı üstüne çekip boş alan bulmak için yapılır ama bizde defansta atak yapar gibi top bir oraya bir buraya gidip geliyor ve bir şekilde kaptırılıyor.Bu kaptırma diğerlerinde oranla daha tehlikelidir çünkü geride adam kalmıyor rakip bir geliyor ki evlere şenlik.Olmasın bunlar dikkat edelim ortasaha, defanstan al şu topu.



Fenerbahçe avrupa maçlarında deplasman galibiyetini pek bilmez ve Hollanda takımlarına karşı yapılan 15 maçta 9 yenilgi ve 3 beraberlik almışız.PSV sağolsun onlar da olmasa Hollanda takımı yenemiycez,3 galibiyetimizin 3'üde PSV'ye karşı.Tablo baya bir iç karartıcı, bir de formsuz olduğumuzu düşününce insanda maçı izlemesek mi acaba gibi bir düşünce oluşabiliyor.Tabiki öyle bir ihtimal yok.Hem iç karartıcıysa ne olmuş, çıkışa bir şekilde geçilmeli ve artık bir kaç somut adım atılmalıdır.Ben umutluyum bu maçı da alıp grupta 4. galibiyetimizi elde edicez.Grup demişken işte grubumuzun durumu;
TAKIMLAR                O  G B M A Y  P
1 Fenerbahçe                4  3  0  1  6  3  9
2 Twente                      4  2  1  1  4  4  7
3 Sheriff                        4  1  1  2  3  3  4
4 Steaua Bükreş           4  0  2  2  1  4   2

Evet durum bu, galibiyet halinde garantilenicek sanırım gruptan çıkmalar.Umarım ki birinci çıkarız sistemi tam bilmiyorum Şampiyonlar liginde 3. olanlar,avrupa ligi
2.leriyle mi karşılarşıyor yoksa karışık mı? Bunun cevabına bir bakadurayım.Her neyse diyeceğim odur ki şampiyonlar liginden baya dişli rakiplar avrupa ligine düşücek gibi.Eninde sonunda karşılaşıcaz kendileriyle ama bir tur daha atlayıp öyle karşılaşalım diye diliyorum.
Maç yarın Enschede şehrinin De Grolsch Veste Stadı'nda saat 20.00'de başlayacak. Açık adres verdim ki yolda kaybolmayın.
Son olarak bir tahminde bulunalım..2-1 alırız diyorum.Evet mağlup olduğumuz skor bu.
Başarılar Fenerbahçe ve Galatasaray.. (19 kişilik kadrodan kasıt sanırım Hollanda'ya giden kafile, liste yine 18kişi olmalı.Bravo Daum utandırdın beni).

sonuçlar



Arsenal-Chelsea ve Barça-Madrid maçları galiplerini buldu.Chelsea çok güzel akıllı oynadı ve Drogba'nın şahane golleriyle 3 tane iteledi Arsenal'e.Real Madrid ise akıllı çıktı akıllı devam etti ama teknik direktör bu kadar akıllı davranışa dayanamayıp yanlış değişiklikler yaptı kısacası yazık oldu.Barcelona'yı bir daha bu kadar kötü bulamayabilirsiniz ki yine de iyiydiler.Lider tekrar yerini aldı La Liga'da.Chelsea ise Arsenal'le farkı 11 puan yaptı. Toplu sonuçlar şu aşağıda olucaktı;

Fulham - Bolton 1 - 1 (İvan Klasnic 34', Damien Duff 74')
Blackburn - Stoke City 0 - 0
West Ham - Burnley 5 - 3 (Collison 18',Stanislas 34',C.Cole(P)43',Franco 51', Jimenez(P) 64'__S.Fletcher 68'-74',Cris Eagles 90')
M.City - Hull 1 - 1 (Shaun Wright-Phillips 45', Jimmy Bullard(P) 82')
Portsmouth - M.United 1 - 4 (Boateng(P) 33',Rooney 25(P)',48',54(P)',Giggs 87')
Wigan - Sunderland 1 - 0 (Hugo Rodallega 77')
Aston Villa- Tottenham 1 - 1 (Gabriel Agbonlahor 10',Michael Dawson 77')
Wolves - Birmingham 0 - 1 (Lee Bowyer 3')
Everton - Liverpool 0 - 2 (Macherano 12',Dirk Kuyt 80')
Arsenal - Chelsea 0 - 3 (Didier Drogba 41'-86', ;Vermaellen(KK) 45')

Udinese - Livorno 2 - 0 (Antonio Natale 29',Antonio Flores 38')
Genoa - Sampdoria 3 - 0 (Omar Milanetto(P)10',M.Rossi 53',R.Palladino(P)75')
Atalanta - Roma 1 - 2 (Fabio Ceravolo 12',Vucinic 43',Perrotta 64')
İnter - Fiorentina 1 - 0 (Diego Milito 85'pen.)
Chievo - Palermo 1 - 0 (Elvis Abbruscato 53')
Parma - Napoli 1 - 1 (German Denis 32',Nicola Amoruso(P)85')
Lazio - Bologna 0 - 0
Cagliari - Juventus 2 - 0 (Nene 31',Matri 89')
AS Bari - Siena 2 - 1 (Simone Vergassola 3',A.Masİello 78',G.Greco 90')
Catania - Milan 0 - 2 (Klass Jan Huntelaar 90,90+4)

Sevilla - Malaga 2 - 2 (Luis Fabiano 58',72',F.Escribano 22',B.Valente 45')
Valencia - Mallorca 1 - 1 (David Sanchez 48',Valero İglasias(P) 85')
S.Gijon - Villarreal 1 - 0 (Mate Bilic 75')
Zaragoza - Osasuna 0 - 1 (Javad Nekounam 27')
Valladolid - Tenerife 3 - 3 (Costa 28',49',Canobbio 35',Modesto 62',Angel 73', Perez 85')
Santander - Deportivo 0 - 1 (Alberto Lopo García 76')
Getafe - Xerez 5 - 1 (Soldado44',45P',58',Munoz 57',Peredes 61',Oliva 33')
Almeria - A.Bilbao 1 - 4 (Uche(P)84',Aguinaga37',Astarloa 41',Llorente 59', Marcos 77')
Barcelona - R. Madrid 1 - 0 (İbrahimovic 56')
Atl Madrid - Espanyol 4 - 0 (Forlan 27', Agüero 62',85', Maxi Rodriguez 89')

Diyarbakır - Ankaras. 3 - 0 (Hükmen)
Bursas. - Galatasaray1 - 0 (Volkan Şen 56')
Fenerbahçe - Kasımpaşa 1 - 3 (Güiza 5',Gökhan 1',Cenk İşler 47',Şahin Aygüneş 81')
Ankaragücü - Denizlis. 1 - 0 (Baki Mercimek 36')
Antalyas. - G.Birligi 2 - 0 (Michael Jedinak 3' 45')
İstanbul BB- G.Antep 1 - 1 (İbrahim Akın 11', Julio Cesar 31')
Manisas. - Kayseris. 0 - 1 (Gökhan Emreciksın 58')
Trabzons. - Eskişehirs.2 - 1 (Selçuk İnan 21',Serkan Balcı 59', Adem Sarı 64')
Sivasspor - Beşiktaş 0 - 1 (Bobo 29')

29 Kasım 2009 Pazar

Merseyside Derbisi.


Dün benim yazamadığım ama izlediğim 3.derbi ise Everton-Liverpool arasındaydı ki bu da çok önemli maçtır.Hepimiz biliyoruz artık önemli maç hangisidir, nedir, ne değildir.

Goodison Park'ta Everton ilk yarıda topa sahip takımdı, pas yaptılar,Liverpool'un toplarını çaldılar ama tek eksikleri pozisyona girmekte zorlandılar.Liverpool erken ve gayet açık şansa gelen bir golle öne geçip kapandı ve Everton'a "hadi siz oynayın şimdi" dedi. Everton'da oynadı hatta 2 tane de gol buldu ama hep ofsayttaydılar.Kırmızılar akıllı oynadı diyebilirim ama bu maçta yine yenilen tarafı tutuyordum.

Çünkü Everton taraftarının heyecanı görülmeye değerdi.Tabi televizyondan izliyoruz çokta birşey görmedim ama bizim tabirimizle ve kameranın çektiği açıyla maraton altın sol tarafındaki taraftar topluluğunun her şeye bir tepkisi vardı.Maçı izlemişseniz bilirsiniz, top liverpool'dan taca çıkınca çılgınlar gibi sevinip bağırıyorlar, bir top kapıldığında yine aynı şekilde ama en çok sevdikleri ise korner kazanmaları.3 korner 1 penaltı kuralı var gibi seviniyorlar.Dün gerçekten onların içerisinde maçı izlemek istedim.Adamlar futbolu yaşıyorlardı.
Maç ikinci yarıda Liverpool'ın biraz daha üstün futboluyla başladı.Söyleyebileceğim bir şey yok.81'de Kuyt attı ve yine yenildim: 2-0.



Şu an Liverpoolla özdeşleşmiş Gerrard, Rush, Fowler, McManaman, Owen gibi büyük futbolcular küçüklüklerinde Everton taraftarıymışlar.Bunun sebebi ise Liverpool'dan önce Everton vardı ve Liverpool mavilerin kopan bir parçasıyla kurulmuştu.Bunu da bir dipnot niteliğinde yazdım.Bu maç derbi günümün ilk mağlubiyetiydi.Bu maçın arkasından gelen Arsenal-Chelsea ve ondan sonra da El Clasico vardı.Derbileri önem sırasına göre dizmişler sanki ve assolisti sona koymuşlar.Biliyorum Merseyside derbiside çok önemli ama bu orada yaşayanlar için geçerli.Ben Real Madrid'i izlemeyi tercih ederdim.Ama nerde olursa olsun derbi izlemek iyidir ve Everton eğer Arteta oynayabilseydi maçı alırdı diye düşünüyorum.Ama ihtimaller üzerine konuşulacak bir şey yok maç oynandı ve bitti. Everton adına üzlüdüm, Liverpool adına sevinmedim.
ve maçtan sonra bilindik Liverpool türküsü.
"Fırtınada yürürken başını hep dik tut ve karanlıktan sakın korkma çünkü sonunda altın rengi bir gökyüzü ve mutluluğun gümüşten şarkısını bulacaksın,hayallerin sarsılsa da, alt üst olsa da rüzgarda, yürümeye devam et yağmurda, yürümeye devam et kalbinde umutla, yürümeye devam et ve bil ki, hiçbir zaman yalnız yürümeyeceksin asla ama asla yalnız yürümeyeceksin..."

Gunners - Blues



Bugün önemli bir karşılaşma daha bizleri bekliyor; Arsenal - Chelsea.Evet bu da Londra derbisi ama henüz yeni bir derbi sayılabilir, en azından diğerlerine nazaran.Bildiğim kadarıyla yıllar öncesinden beri Arsenal'in en azılı rakibi Tottenham'dır.İkiside kuzey londra doğumlu olduğundan birbirleriyle savaş anlaşması yapmışlardır.Chelsea'nın esas rakipleri ise Fulham ve Millwall'dır.Bu da Chelsea'nın henüz yeni büyük kulüp olmasından kaynaklanır zira Abramovic kulübü satın almasaydı halen Fulham seviyesinde veya Millwall gibi alt ligde mücadele vermeye devam edicekti.Arsenal ve Chelsea taraftarlarının birbirlerinden nefret etmesinin en önemli sebebi Abramovic'tir.Çünkü bu rekabeti en had safhaya taşıyacak kişiyi takımın başına getirecektir kendisi; Jose Mourinho!
Mourinho sürekli Arsene Wenger'i kızdıracak açıklamalarda bulunup, psikolojik savaşların baş mimarı olmuştur.Bu durum sadece Wenger'e özgü değil tabi fakat en çok Wenger'eydi.Sürekli Arsenal için yeterli bir adam olmadığını söyleyip duruyordu.Ve takımın başında kaldığı süre içinde kendisini gayet ispatlamıştı Mourinho.
Neyse bugün Mourinho yok ama Wenger yine var ve bu sefer ki rakibi Ancelotti.
Ancelotti'nin Chelsea'si bu sene emin adımlarla yol alıyor.Liderler ve Arsenal den 8 puan öndeler.Arsenal 4. durumda ve yenerse Tottenham'ım önüne geçip 3.olacaklar.İki takımda gayet iyi ve formda.Neler olacağını kestirmek zor ama bol gol olucak gibi.
Arsenal son 5 maçında 1 maç kaybetti o da Wolverhampton'a karşı ve 4-1lik skorla.Kalan 4 maçını ise kazandı. Chelsea ise son 5 maçında 4 galibiyet aldı ki bunların içinde Manchester galibiyetide var.Bir de beraberlik aldılar o da şampiyonlar liginde Atletico Madrid ile 1-1 sonuçlandı.

'Cash'ley Cole'a tepki bu sene de devam edecektir zannediyorum.Top ayağına geldiğinde Emirates'ten toplu bir ıkınma sesi çıkacaktır.Arsenal'de Arshavin etkili olacaktır ama her zamanki gibi ara ara sahneye çıkacaktır.Birisi tarafından özel markaja alındığından mıdır bilinmez sürekli oyunda tutunamıyor Arshavin.Bu kanı ne kadar doğru bilmiyorum ama izlediğim maçlarda bu böyleydi.Arshavin maçta 5-6 kez görünür golünü atar, gol attırır belki ve maçın yıldızı olur.
Fabregas'da Arsenal için önemli bir etken.Eğer iyi gününde olursa Arsenal'in pas trafiğini kontrol edicektir.William Gallas ise benim çok beğendiğim bir defans oyuncusu.En çok 10 numarayı giymesini seviyorum Gallas'ın, başka duygusal bir bağım yok yanlış anlaşılmasın.
Chelsea'de ise Terry ve Lampard müthiş oyuncular.Drogbasıdır Anelkasıdır..Chelsea'nın kadrosu daha iyi gibi gözüküyor ama Arsenal'in gençleri de hatrı sayılır bir oyun oynuyorlar.Madem öyle kadroları verelim tabiki en muhtemel olanından;
Arsenal;





------------Almunia-----------
Sagna--Vermaelen--Gallas--Silvestre
-------------Denilson--------
--------Fabregas--Nasri------
Walcott-----------------Arshavin
-----------Eduardo---------

Chelsea;





------------Cech-------------
İvanovic--Terry--Carvalho--Cole
-------------Essien----------
---------Ballack---Deco------
--------------Lampard--------
--------Anelka--Drogba-------

Chelsea dünkü maçta isyan ettiğim Daum'um taktiğiyle çıkıcak.Tabi üstün kaliteli futbolcularla yapıcak bunu. Taktik tamamen benim tahminim gerçi, Ancoletti ne düşünür bilemem ama bana en makulu bu gibi gözüktü.Taktikleri buysa umarım Daum izler maçı ve bu taktiğin nasıl uygulanacağını ve maç içinde teknik direktörün oyuna nasıl dahil olduğunu görür.
Bugün Arsenal Chelsea maçı saat 18:00'da NTV Spor'da yayınlanacak. Maç Emirates Stedyumunda dileyen gidebilir, giden de bize birer kartpostal atabilir.
Son olarak tahminim gollü beraberlik yönünde olucak..İyi seyirler.

28 Kasım 2009 Cumartesi

iç savaş



Malumunuz efendim bugün büyük maç, bir başka deyişle klasik var.Evet klasik denince biraz acayip kaçtı El Clasico şahane bir söylem.Kökenden farklı iki kültürün karşılaşmasıdır Barcelona-Real Madrid derbisi.

Bu saatten sonra Barcelona'nın karşısına kim favori olarak çıkacak hiç bilmiyorum bu maçta da favori Barcelona.Ancak Barca bu sezon savunmasıyla ön planda olan Osasuna,Valenciya ve Atletic Bilbao maçlarında puan kaybetti.Yani Madrid kontra atak oynarsa belki bir şansı olabilir ama bunu hiçte inanarak söylemiyorum.

Ben Real Madrid'i çok severim, işin ilginci Atletico Madrid'i de aynı oranda severim ki bildiğimiz üzere bu iki takım maçları derbidir.Barcelona'dan artık nefret ediyorum çünkü önüne geleni yeniyor adamlar.Real Madrid'in üstün olduğu zamanlarda da Barcelona'yı tutardım "El Clasico"larda ve Real Madrid'i sevmezdim haliyle.Ama şimdi Vamos Madrid!

Güzel futboldan anlamıyor demeyin benim için sanırım ben cefa çekmeyi seviyorum.Bana dünyanın en iyi futbolcusu sorulsa İniesta derim.En iyi iddialı bir laf ve çok değişkendir.Mesela bunu yazarken baya tereddüt ettim en iyi demeyelim de çok iyi diyelim.Her neyse güzel futbolu sevdiğimi göstermek için yazmıştım aslında onu ama pek yeterli bir delil gibi durmuyor.

Barcelona teknik direktör tarafından yönetilmiyor bence.Adamlar teknik direktör yetiştiriyor, öyle ki gelen teknik adamın değiştirdiği veya değiştirebildiği herhangi bir şey yok gibi duruyor(ufak tefek olanları saymazsak).Müthiş antremanlar,enfes paslaşmalar,dahiyane çalımlar,yardımlaşmalar,zeki oyuncular vs. bunlar Barcelona'nın ruhu olmuş ve teknik direktörlüğe kim gelirse gelsin bunda hiçbir payı yok.Hafta içi İnter maçında da Messi ve İbrahimovic'in yokluğunda,varlıklarında olduğundan farklı oynamadılar.İtalya'nın en iyi takımını güle oynaya, hoplaya zıplaya yendiler.Yendikleri yetmedi ezdiler.



Açıkçası Madrid adına korkuyorum bu maçta.Bernabeu'da 6 gol yediği rakibine konuk olucak.Kaldı ki bu sezon sergiledikleri performansta döktükleri paraya oranla hiç yeterli değil.Ama kazanmasını da beceriyorlar.Barcelona'nın 1 puan önünde liderler fakat bu durum akşam değişecek gibi gözüküyor.Real Madrid destekleyicisi olarak biraz olsun umudum var.Derbilerde favori olmaz klişesini yinelemek isterim.İyi bir maç bizi bekliyor.

Muhtemel gösterilen 11 ler şöyle;
Barça;
-----valdez-----
D.Alves--Puyol--Pique--Abidal
----------Keita------------
------Xavi--İniesta--------
Messi---------------Busques
-------İbrahimovic---------
Messi ve İbrahimovic antremanlara çıkmışlar ve oynamaları bekleniyor haliyle.Dani Alves'in de durumu iyiymiş.. Ben Guardiola'nın yalancısıyım.

Real Madrid;
----------Casillas-------------
Sergio Ramos--Pepe--Garay--Arbeloa
---------Lass--Xabi------------
C.Ronaldo---Kaka---Marcelo
---------K.Benzema-------------


Ronaldo umuyorum ki oynar.Zürih maçında sonradan girdi oyuna ama umarım hazırdır. Messi-Ronaldo kapışmasını daha önce izlemiştik Messi kupa kaldırarak daha iyi olduğunu göstermişti. Tabiki takım işi bunlar ama böyle kurmacalar da güzel oluyor. Ronaldo için intikam fırsatı, bakalım alabilecek mi.Ayrıca Kaka'dan da gol bekliyorum ahanda buraya yazdım.

NTV maçı 20:00'de naklen vericek,teşekkür edelim kendilerine..Rıdvan'ın yorumlamasını bekliyorum ama yorumcusu kimdir bilmiyorum. Rıdvan'ın İnter maçındaki gibi Barçayı devamlı övmemesini diliyorum.Zira o maçta da İnterliydim:)
son olarak maç "alt olmazsa üst biter" diyip maç saatini bekleyelim.
iyi seyirler. Başarılar Madrid.

Daniel Gonzalez Güiza



İspanyol oyuncu ülkemize La Liga gol kralı ünvanıyla geldi hepimizin bildiği gibi.Gelmesine vakti zamanında sevinmiştik, daha doğrusu artık forvetten yana yüzümüz gülecek diye ümitlenmiştik.Yani ben baya ümitliydim ve her maça çıkışında farklı birşeyler yapıcak diye bekliyor, istiyordum.Ancak öyle olamadı bir türlü,kendisinin bize şimdiye kadar gösterdiği özelliklerini kabaca aklımda kaldığınca yazıcam.
*Kaşları bir acayiptir,
*Hava toplarında etkisiz,
*Top kontrolü vasat,
*Top sürme gibi bir ihtimali yok,
*Nereye pas atıcağını bilmez, atılan pası anlamaz,
*Havadan bir pas atıldığında rakibiyle birlikte zıplamaz ve zıplayan rakibini enayi zannederek sektireceği topu bekler, işin acıklı tarafı; hiçbiri sektirmez,
*Arada aşırtma şut dener, derbilerde başarılı olur,
*Topa çok güçsüz vurur, o kadar zayıftır ki vuruşu ayağında kemik olmadığından şüphenilebilir insan,
*"Topa sert vuramadın hadi kenardan bi yerden plase vur" denir kendisine ama onu da yapamaz,
*Kaleciyle karşı karşıya kaldığında, kaleciye saygısından gol atmaz,
*Boş kale gördü mü kesinlikle kaleye vurmaz, dışarıya veya direğe vurarak geçiştirir,
*Rakibe baskı yapmaz, yapar da rakip bunu anlamaz.Defansta,ofansta forvette etkisizdir,
*Bonservisi çok paradır.
Evet gelişi güzel, Güiza denince aklıma ilk gelecek futbolcu profili budur.Liste daha uzar mı dersen sevgili okur, evet uzar. Dersen ki bu adamın hiç mi yararlı yanı yok yahu? Evet hiçbir yararlı yanı yok.
Semih Şentürk Fenerbahçe'ye gelen her iyi,ünlü futbolcunun bir özelliğini aldığını söylemişti. P.van Hooijdonk'tan A.Ortega'sına, N.Anelkasına,M.Kezman'ına.. Umarım Güiza bunlardan biri olmaz.

Kısaca kendisinin kariyerine bakalım, zaten kısadır geçmişi.
98/99 Xerez 16 maç 1 gol
99/00 Dos Hermanas (kiralık) 18 maç 9 gol
Mallorca B Takımı 17 maç 1 gol
Mallorca 1 maç 0 gol
00/01 Mallorca B Takımı 28 maç 19 gol
Mallorca 4 maç 1 gol
01/02 Mallorca B Takımı 25 maç 9 gol
02/03 Mallorca 1 maç 0 gol
Recreativo Huelva 4 maç 0 gol
Barcelona B Takımı 15 maç 5 gol
03/04 Ciudad Murcia 40 maç 16 gol
04/05 Ciudad Murcia 41 maç 22 gol
05/06 Getafe 32 maç 9 gol
06/07 Getafe 29 maç 11 gol
07/08 Mallorca 37 maç 27 gol


Fenerbahçe'ye gelmeden önce 130 gol atmış,bu gollerin %20.76'sını gelmeden önceki sezon atmıştır ve gelmesi de bu sebeptendir(o kadar para verilmesi de).Düne kadar bir futbolcu az önce saydığım niteliklere sahip, yani aşırı kötüyse bu mütevazi de olsa iyi denebilecek bir kariyere nasıl sahip olur diye düşünüp Güizanın elbet bir patlama ya da etkili herhangi bir şey yapacağı günü bekliyordum.Fakat dün gol atmasına rağmen öylesine içimi kararttı ki kendisi artık ondan hiçbirşey beklemiyorum.Kendisine ayırdığım sabır bitti ve ben baya da iyi dayandım sanırım.Gerçi kendisine hala sabır gösterenler var; yönetim, teknik heyet gibi.Onlara da sabrım son demlerinde gibi.
İspanya bize üç tane kazığı aynı anda attı; Aragones,josico ve Güiza.İkisi gitti biri kaldı, kalıyor ve kalmakta.En yakın zamanda seni başka bir takım formasıyle görmeyi umut ediyorum okçum.Bu iyi bir dilek zira onu bulamayanlar da var.

Güiza gerçekten denedim abi, seni sevmeyi iyi oyuncudur diye kendimi avutmayı ama olmadı okçum,buraya kadarmış.Ha ama biliyorsun bu taraftar vefalıdır bir iki önemli maçta iyi oynasan yine kralsın.Yani değilsin de öyle hissettiririz biz sana yengenin yanında ezilme diye.O 9 numarayıda çıkar sana bedeni hiç uymadı.

Taktik özürlü Daum!

Merhaba öncelikle. İlk başlığımın hakaret içermesinden biraz rahatsızım ancak Fenerbahçe-Kasımpaşa maçını takip eden herhangi bir futbol izleyicisinin varacağı açık bir kanıdır bu. Kasımpaşa için farklı bir taktik denedi Herr Daum.Takıma kanat koymadı ve forveti çiftledi.Bu sezon ilk defa Güiza ve Semih'i aynı anda ilk onbirde izletti bize. Fenerbahçe hiçbir zaman (en azından benim hatırladığım kadarıyla) ortadan kaleye direk giden bir ekip olmamıştır. Kanatlardan yüklenmiştir, oyunu sürüklemiştir, ortalar, paslar.. vs. Tamam yeni taktik denemesi iyi birşey, insan takımını bazen çift forvet de görmek istiyor. Ayrıca alternatif taktik de iyidir.Ancak ilk yarıda oynanan futbolu gören herhangi bir dünya insanı bu taktiğin işe yaramadığını görür ve çözüm için birşeyler yapar.
Fakat dahi Daum ne yaptı?Topu taşıyan, koşan,defansta ve hücumda etkili olan Mehmet Topuz'u oyundan aldı ve yerine Özer'i koydu... bu kadar.Özeri almasına sevindim ama Mehmet'in ne akla hizmet olarak oyundan alındığını anlayamadım.Ve hangi akla hizmet aynı taktikle oynamaya, bize bu rezil futbolu izletmeye ısrar edersin be adam?Daum bu maçta, seyircisiz maçta maça girebilen şanslı bir futbol seyircisi gibiydi.Kesinlikle taraftar demiyorum, öylesine bir izleyici.Vaad edilen savaşçı takımın aksine alışmaya başladığımız ruhsuz bir takım gösterdi bizlere.Umarım basın toplantısında "bizim için ders oldu" gibi kelimeler sarf etmez.
Peki ya şu Volkan'a ne demeli?Yediği 50 küsürüncü saniyedeki gole kızmak istemedim gol olduğu sırada.Fakat maçın gidişatında öyle hatalı çıkışlar, dengesiz tavırlar sergiledi ki sabrım taştı.En başta ısınamamıştır(ki bu bahane olamaz), bu golü telafi eder dedim ama.. sonrasını biliyorsunuz. Volkan resmen oyunu takip etmedi.Top neredeymiş, kimdeymiş bir haberdi.Bir an önce toparlanmalı zira 2 maçta 6 gol yedi.Eğer toperlanmazsa da eldivenleri Volkan Babacan'a vermelidir.
Emre'nin yokluğu takımın herşeyini etkiledi. Vasattan öte iğrenç bir futbol izledik.Akıllar başa alınmalıdır, gerekiyorsa başkan aldırmalıdır ve başkanda bilmelidir ki bu kulüp yalnızca ticaret için var değildir.Her yerde Femercell, Fenerbahçe Kart, Dergisiydi, Gazetesiydi.. reklamları donatılmış bir stat ben şahsen istemiyorum.
Maça genel objektif bir açıyla kısaca bakarsak; Yılmaz Vural'ın Kasımpaşası gayet temiz futbol oynadı, gerçi Fenerbahçe'nin bu futboluna karşı bizim halısaha takımını çıkartsam aynı skoru gol yemeden alırdık.İyi paslaştı Kasımpaşa ve çirkefliği falanda olmadı, hak ettiler galibiyeti.Geçen hafta da iyi bir galibiyet almışlardı.Bu senede azimle kümede kalacağını gösterdi sanırım ufaktan.Yolları açık olsun diyelim.Fenerbahçe'nin kan kaybı sürüyor ve sürmeye devam edicek gibi gözüküyor.